polisiye/gerilim etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
polisiye/gerilim etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

28 Ağustos 2014 Perşembe

OKUDUM 8#ADALETİN GİZLİ MEZARLIĞI-TED DEKKER

Yine bir Ted DEKKER klasiği "Adaletin Gizli Mezarlığı" ...Kitabı henüz bitirdim ve biran önce yorumlamak istedim çünkü daha fazla durduramadım beynimdeki düşüncelerimi.Aslında polisiye /gerilim tarzı gibi görünse de benim için çok daha fazlasıydı zira içinde kölelikten tutun,cinsel istismara varana kadar insanı insan yapan bütün iyi ve kötü duygular bir aradaydı.
Hikaye Bosna savaşı sırasında kızkardeşleri ve annesi tecavüz edilip öldürülen ,gördüğü bu vahşet üzerine dünyaya adalet getirmek için rahip olan bir katolik (David-Danny) ve uyuşturucu sebebiyle kendisini kaybeden ve ölümle burun buruna geldiği bir anda hiç tanımadığı bir adam tarafından kurtarılan Renee'nin başından geçen olaylar ile başlıyor  ve bir süre sonra yollarının kesişmesiyle devam ediyor.Sadece günah çıkarma kabininde oturup adalet dağıtamayacağını anlayan Danny kanunun dokunamadığı katilleri,tecavüzcüleri,işkencecileri kendi yöntemleriyle takip edip hayatları hakkında bilgi edindikten sonra öldürmeyi kendine görev ediniyor.(ki ilk cinayetini 15 yaşında işliyor).
Diğer tarafta ise kendini kurtaran adam tarafından cam bir evde tutulan (aslında hapis),hapis olduğunun ve aslında işkence gördüğünün farkında olmayan Renee yaşadığı bir kayıp sonucu cam hapishanesinden çıkıp bir adamın peşine düşerek kendi adaletini sağlamaya çalışıyor.Daha önce de belirttiğim gibi adalet arayan bu iki insanın yolları kesişiyor.bu arada ;
David isminin anlamı; "benim yargıcım Tanrı'dır"
Renee isminin anlamı; "yeniden doğuş"


KİTABIN ARKA KAPAĞINDAN:
İnsanın kimseye göstermediği bir yüzü vardır senin,benim,bizim gibi!
Hayatımda sadece tek bir kez başka birinin çığlıklarının devam etmesi için yalvardığımı hatırlıyorum;annemin...Onun çığlık dahi olsa ufacık bir ses daha çıkartması ve yaşam belirtisi vermesi için dua ediyordum...
Şimdi yaşça çok daha büyüğüm ve bir melek mi yoksa bir canavar mı olduğumu artık bilmiyorum...
Yıllar önce Bosna Savaşı sırasında annesinin ve iki kız kardeşinin askerler tarafından tecavüz edilerek öldürülmesine tanıklık eden intikam yüklü bir rahip ile parçalanmış bir aileye mensup uyuşturucu bağımlısı bir kadının yollarını kesiştiren ,sarsıcı ve akıllara durgunluk veren bir roman...

ALTI ÇİZİLENLER:
"Belki de Tanrı, Lamont'u öldürdüğü için danny'i öldürdüğümden dolayı beni öldürmesi için başka bir katil gönderecekti.Belki de insan doğası nihai katildi,hepimiz öyle ya da böyle ,bir şekilde suçlu olduğumuz için sonunda her hayatı alıyordu."
"Son itirafımın üzerinden üç ay geçti.İtirafın insanların kendilerini daha iyi hissetmelerini sağlamak haricinde pek bir işe yaradığına hiçbir zaman gerçek anlamda inanmadım.Bu,bu dünyanın çirkinliğini temİziemiyor.İnsanlar kendilerini ve başkalarını incitiyorlar,ardından itirafta bulunuyorlar ve sonra gidip başka insanların canını yakıyorlar.İnsanlar böyle yaşıyor."
"Beyne isabet eden tek bir mermi ciddi hasar verirdi ama kurbanın hayAtının hemen sonlanmasını sğlayamayabilirdi.Diğer yandan,enseye gelenb tek bir mermi,sanki kurbanın başı kesilmiş gibi beyni vücudun geri kalanından ayırırdı."

13 Ağustos 2014 Çarşamba

OKUDUM 4# CEHENNEM-DAN BROWN


Diğer Dan BROWN kitaplarında olduğu gibi 'cehennem'de de kahramanımız tabii ki Robert LANGDON.Robert kitabın başında gözlerini bir hastane odasında açar,vurulmuştur ve son 48 saate dair hiçbir şey hatırlamıyordur ve üstelik İtalya'dadır.Derken hastanede saldırıya uğrar ve hastanede kendisiyle ilgilenen genç doktorla kendini maceranın içinde bulur.Serüven Floransa,Venedik derken İstanbul'a kadar uzanır.
Bu kez Langdon'ın peşinde olduğu insanlığın üçte birini yok edebilecek kapasitede olan ölümcül bir virüstür.( Kitap hakkında bu kadar yeter fazla spoiler vermek istemem:))
Kitapta sık sık hatta çoğunlukla desem daha doğru olur Dante'nin İlahi Komedya'sından bahsediliyor.Hatta şifreler Dante'nin dizelerinde gizli oluyor.Kütüphanemde olmasına rağmen henüz İlahi Komedya 'yı okumadığım için kendime çok kızdım!
 Ayrıca kitapta Dante 'nin yüzünün maskından da bahsediliyordu.Bu mask ise Dante öldükten sonra yüzüne bir madde sürülüp ardından alçı döküldükten sonra bir kaç gün bekledikten sonra yüzünden alınıyormuş ve işte o mask:



Ayrıca İlahi Komedya'dan esinlenerek yapılmış olan Cehennemi tasvir eden bir tablodan da sıklıkla söz ediliyor.Bakınca ben bile ürktüm!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
İşte bahsettiğim tablo:


Kitabın İstanbul'da geçen bölümlerinde Topkapı Sarayı,Ayasofya,Yerebatan Sarnıcı'nı yazar çok güzel tasvir etmiş kendisini tebrik ediyorum.( en azından Türkiye'yi bir Orta Doğu ülkesi gibi göstermemiş)
Kitap beni,m çok hoşuma gitti zaten Dan BROWN 'un kalemini severim haa e madem öyle niye şimdiye kadar okumadın diye soracak olursanız ,ilk çıktığı zaman o kadar bahsedildi ki bu kitaptan biraz popularitesinin geçmesini bekledim:)