Milena'ya mektuplar Kafka 'nın okuduğum ikinci kitabı.Daha önce Dava 'yı okumuş ve çok beğenmiştim bu kitapta aynı şekilde Kafka'ya yakışır bir kitaptı.Kitap adından da anlaşılacağı üzre Kafka'nın Milena JESENSKA'ya yazdığı mektuplardan oluşuyor.Mektuplar Nisan 1920 de başlayıp 25 aralık 1923 'e kadar devam ediyor.
Kitabın ilk bölümü KAFKA'nın Milena'ya mktuplarından oluşuyor,ardından Milena'nın Max BROD'a mektupları geliyor ve en sonunda Milena'nın dört adet yazısıyla devam ediyor.Mektuplarda KAFKA ruh hali ,düşünceleri o kadar güzel bir şekilde aktarmış ki kitap tamamen okuyucuyu kendine çekiyor.Aşağıda vereceğim kitap alıntlarından da bu gayet açık görülebilir:
Altı Çizilenler:
Mektubunuzu almak ve onu uykusuz beynimle cevaplamak zorunda kalmak harika.Yazmaktan başka birşey düşünemiyorum,satırların arasında,gözlerinizi ışığı altında güzel mutlu bir gündeymiş gibi nefesinizin içinde dolaşıyorum.Zihnim hasta ,yorgun olsa da ve pazartesi günü Münih üzerinden ayrılsam da güzel ve mutlukalıyor.
Sonra sizin güzeller güzeli telgrafınız geldi,beni geceye,eski düşmanıma karşı teselli etmek için göndermişsiniz (eğer teselli uzun sürmezse bu sizin hatanız değil,hatalı olan gecelerdir.Bu dünyevi kısa geceler,birini sonsuz geceeden korkutmaya neredeyse yeter)
Bir tanıdıkla karşılaşır ve ona hemencecik iki çarpı ikinin kaç ettiğini sorarsınız ,soru delice gelecektir,öte yandan ilkokulda son derece doğru bir sorudur.
Serçenin odamdaki kırıntıları gagalaması gibi ben de iki mektubu okuyorum:dehşetle,dikkatlice,gözetleyerekve şişinerek.
Çekçenin çok iyi lduğunu anlıyorum,kahkaha attığını da duyuyorum ama mektuplarını deşmeye kelimelerinle kahkahan arasaında çukur açmaya devam ediyorum-ta ki tek bir kelime,duyana kadar,o kelime ki tam da benim özüm:korku.
Başa çıkacak gücüm kalmadığı için hayıflanmıyorum,bu sadece bir çökme durumu.Hayıflandığım şey yeniden inşa edilnesi,hayıflandığım şey azalan gücüm ,doğmuş olmaya hayıflanıyorum,güneş ışığına hayıflanıyorum.
ünlemlerle başlayan ve bilmediğim korkunç şeylerle biten o mektupların yok mu,Milena ,onları okumaya başladığımda sanki tehlike çanları çalıyormuş gibi sarsılıyorum.Okuyamıyorum ve sonra elbette okuyorum onları,aynı susuzluktan ölmek üzere olan bir hayvanın su içmesi gibi okuyorum.Sonra korkuyorum ve korkum giderek büyüyor;altına saklanacağım bir eşya arıyorum;titriyorum,tamamen dünyadan kopmuş bir haldeyim.Mektubunla bir fırtına gibi girdiğin odadan gerisin geri pencereden uçup gitmen için dua ediyorum.Hem fırtınayı odamda tutamam ki;bu mektuplarda hiç şüphesiz Medusa'nın o şahane kafasına sahipsin.Dehşet yılanları başının çevresinde vahşice kıvranırlarken benim kendi başımın etrafındaki korku yılanları daha da azgınca kıvranıp duruyorlar.
Aynı anda aklıma bir şey geldi:birinin evinde buna benzer bir şey okumuştum bir seferinde :"Aşkım yeryüzünün üzerinden geçen ateşli bir sütundur.Şimdi beni sarıp sarmalıyor.Ama kuşatılmış olanlara değil sadece görenlere rehberlik ediyor.
(Artık adımı da yitirdim-giderek küçülüyor ve şimdi sadece bu hale geldi :Senin)
Beni affet!Ve bu akşam yatağa gittiğinde ,sana iyi bir gece diliyorum,beni ve herşeyimi bir anda içine al:herşeyimle mutlu bir şekilde senin içinde dinlenebilirim ancak.
Bu arada,neden bu son derece belirsiz ve korkunç bir sorumluluk gerektiren durumun işkencesine katlanan insan ben oluyorum ki?Örneğin neden odandaki,sanadalyende ya da masanda otururken ya da uzanırken yahut da uyurken (sana güzel uykular dilerim)tamn karşında duran mutlu gardırop olamıyorum?
Arka Kapak Yazısı:
Kafka Prag 'da tanıştığı gazeteci Milena'nın öykülerini Çekçe'ye çevirmesini ister.Kafka 'nı bu isteği ilişkilerinin başlangıcı ve aralarındaki yazışmanın toplandığı "Milena'ya Mektuplar" adlı eserin ortaya çıkmasına neden olmuştur.Kafka'nın hayatının sonuna kadar süregelen ve bir roman havasında ortaya çıkan bu yazışmalar ümitsizliğin,çaresizliğin ve tıkanmışlığın tasvirine dönüşmüştür.
Kafka'nın da altını çizdiği gibi "mektup yazmak,hayaletlerin önünde soyunmak demektir,çünkü onlarda aç kurtlar gibi bunu bekler zaten.Yazıya dökülen öpücükler yerlerine ulaşamaz ,hayaletler yolda yalayıp yutarlar onları."
Arka Kapak Yazısı:
Kafka Prag 'da tanıştığı gazeteci Milena'nın öykülerini Çekçe'ye çevirmesini ister.Kafka 'nı bu isteği ilişkilerinin başlangıcı ve aralarındaki yazışmanın toplandığı "Milena'ya Mektuplar" adlı eserin ortaya çıkmasına neden olmuştur.Kafka'nın hayatının sonuna kadar süregelen ve bir roman havasında ortaya çıkan bu yazışmalar ümitsizliğin,çaresizliğin ve tıkanmışlığın tasvirine dönüşmüştür.
Kafka'nın da altını çizdiği gibi "mektup yazmak,hayaletlerin önünde soyunmak demektir,çünkü onlarda aç kurtlar gibi bunu bekler zaten.Yazıya dökülen öpücükler yerlerine ulaşamaz ,hayaletler yolda yalayıp yutarlar onları."
Bir kaç defa elime almam rağmen bitiremediğim kitap... Hala okunacaklar listemde duruyor... Umarım bir gün okurum :) Ellerine sağlık
YanıtlaSilbende uzun süre başlayamadım kitaba en sonunda kuma şenliğinde uygun bir kategoriye girince okumaya başladım ve iyki de okumuşum diyorum:)umarım sende çok geçmeden okursun..:)
YanıtlaSil